Fenerbahçeli Olmak

fenerbahçe

Fenerbahçeli olmak nasıl anlatılabilir acaba? Kelimeler, duygular ne kadar yeterli olabilir acaba bu sarı lacivert renklere nasıl gönülden bağlı olduğumuzu.

Sevgili ile olan randevuyu iptal etmek, arkadaş ile dolaşmaktan feragat etmek, anne, baba, aileyi görmekten vazgeçmeyi gerektirebilir Fenerbahçeli olmak.

Dünyanın neresinde olursan ol takımın farklı mağlupken bile rakibin sesini bastırabilmektir.

Her zaman her daim destek vermek, beraber sevinmek, üzülmektir Fenerbahçeli olmak.

Takımın tarihini, ilk 11’ini, malzemecisini, her şeyini adımız gibi bilmektir Fenerbahçeli olmak.

Bütün gün başka bir iş yapmamızı engelleyecek bir sevgi, bir duygudur Fenerbahçeli olmak.

Sadece onu düşünmektir Fenerbahçeli olmak.

Her branşta başa güreşmek, finale çıkmaktır.

Spor kulübü taraftarı olmaktır.

Futbolda şampiyonluk rakibin bazen Galatasaray’dır, bazen Beşiktaş, bazen Trabzon.
Voleybolda bazen Eczacıbaşıdır, bazen Arkas.

Rakipler değişir, ama finalin adı her daim Fenerbahçe’dir.

Şampiyon olmak demektir Fenerbahçeli olmak.

Gurur duymaktır her branşta.

Kazanılan şampiyonluğa alışkanlıktan şımarmamaktır.

Her sene şampiyon olma hedefini taşımaktır Fenerbahçeli olmak.

Her başarıda avazın çıktığınca bağırmaktır, heyecandan çılgınca sevinebilmektir Fenerbahçeli olmak.

Çocukken giyilen ilk çubuklu formayı hatırlamaktır her zaman.

Sarı lacivert olan her şeyi kayıtsız koşulsuz sevmektir Fenerbahçeli olmak.

Bazen bilet kuyruklarında donmaktır, ıslanmaktır Fenerbahçeli olmak.

Yenilgilerin ardından hüngür hüngür ağlamaktır.

Karşılıksız sevgidir Fenerbahçeli olmak.

Her gidilen maçın ayrı bir anı olarak kalmasıdır.

Sesinin kısılmasıdır Fenerbahçeli olmaktır.

Oynanan mahalle maçında Rıdvan olmaktır.

Sevinçten bütün gece uyuyamamaktır.

Havalimanında çılgınca bağırmaktır Fenerbahçeli olmak.

Kadıköy olmaktır.

Moda, imaj olmaktır Fenerbahçe olmak.

Reto Ziegler ile beraber ağlamaktır.

Çubuklu demektir Fenerbahçeli olmak.

Soluksuz izlenilen maçın ardından galibiyeti öpüp, koklamaktır Fenerbahçeli olmak.

Kendini nasıl, nerde olduğun fark etmeden birden şampiyonluk besteleri söylerken bulmaktır.

Yenildiğinde aleme inat çubukluyla yollarda dimdik gezinmektir Fenerbahçeli olmak.

Ezeli rakibi yendiğin bir akşam kendini aşk şarkıları söylemektir.

Çubukluya ruh vermektir Fenerbahçeli olmak.

Lefter’in elini öpen Alex De Souza’dır.

Giderken ağlayan Alex’in göz yaşı olmaktır Fenerbahçeli olmak.

Son dakikada atılan golü yaşamaktır.

Her golde yeeee diye sevinen Zico olmaktır.

Rıdvan’ın ayağına kıran Yesic’ten nefret etmektir Fenerbahçeli olmak.

Atılan her golü, atılan her basketi yaşamak, yapmaktır.

Taktik vermek, arkadaşını, oyuncunu yerden kaldırıp coşturmaktır Fenerbahçeli olmak.

6. golü atan Ümit Özat gibi armayı öpmektir Fenerbahçeli olmak.

Aykut Kocaman gibi saha ortasında taraftara selam durmaktır.

Şampiyonluğun ilan edileceği haftayı seçebilmek demektir Fenerbahçeli olmak.

Başka hiçbir takımı tutmamak demektir.

Herkesin sana karşı olduğunu bilerek büyüklüğünü görmektir Fenerbahçeli olmak.

Sarı dendiğinde hemen yanına lacivert olmaktır.

Her başarıya yardımcı olmaktır Fenerbahçeli olmak.

Sandıklardaki bayraktır.

Her futbolcunun alın teridir Fenerbahçeli olmak.

Rakibin her atağında tırnak yemektir.

Semih Şentürk gibi her zaman nöbet beklemektir Fenerbahçeli olmak.

Obradovic gibi çıldırmaktır.

Uche’nin ayağı kırıldığında senin ayağının acımasıdır Fenerbahçeli olmak.

Şanslı olmak demektir.

Fenerbahçeliyim diyebilme ayrıcalığıdır Fenerbahçeli olmak.

Her günde, her zaman destek verip karşılıksız, kayıtsız sevebilmektir Fenerbahçeli olmak.

İslam Çupi’dir.

İslam Çupi’nin tanımıdır Fenerbahçe:

Fenerbahçe Cumhuriyeti ortalıkta yoksa, Türkiye yoktur, futbol yoktur, bolluk yoktur, insanlar yoktur, canlılar güç nefes alır ve bu ülke kısa süre sonra yaşayan yer olmaktan çıkıp, mezarlık olur. Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz…

Adı konamayan duygudur Fenerbahçeli olmak.